Rapor: Depremzedelerin koşulları değişmedi, sağlık sorunları arttı 2025-09-18 09:05:27   SEMSÛR- SES Semsûr Şubesi Eşbaşkanı İbrahim Halil Aydın, deprem ardından kentteki sürdürülen inşaat çalışmaları ve 21 metrekarelik konteynerlerdeki sağlıksız koşullar nedeniyle depremzedelerin sağlık sorunlarında artış olduğunu söyledi.   Mereş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinin vurduğu kentlerin başında gelen Semsûr'da depremin üzerinden 3 yıl geçmesine az bir süre kalırken kentte depremin yaraları hala sarılmış değil. 21 metrekarelik konteynerlerde devam edilen yaşam, yıkım, inşat depremzedelerin sağlıklarını da olumsuz yönde etkiliyor. Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın (SES), depremin 30'uncu ayına ilişkin hazırladığı rapora göre, kentte başta sağlık olmak üzere birçok kamusal hizmet halâ yeterli düzeyde verilemiyor. Rapora göre, depremzedeler henüz tamamlanmamış konutlara ve merkezi konteyner ket olan İpekli K2'ye elektrik ve su kesintileriyle taşınmaya zorlanıyor. Rapora göre, kentin tek kamu hastanesinde hekim ve sağlık çalışanı yetersizliği yaşanırken, sağlık sorunları ise artış gösteriyor. Raporda, çocukların yetersiz beslendiği, mülteci ya da ötekileştirilen halkların baskı ve şiddetle karşı karşıya bırakıldığı, kadın ve çocuklar şiddete ve tacize maruz bırakıldığı, iş cinayetlerinin giderek artığı vurgulanıyor.    Raporu değerlendiren Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (SES) Semsûr Şube Eşbaşkanı İbrahim Halil Aydın, depremin üzerinden 31 ay geçmesine rağmen sorunların çözülmediğini, özellikle sağlık alanında sorunların artarak devam ettiğini belirtti. Astım, bronşit gibi akciğer ve solunum yolu hastalıklarının arttığını belirten Aydın, "Kentte halâ konteynerde yaşayan insanlar var. İnsanlara hala evleri teslim edilmediği için 21 metrekarede yaşam devam ediyor. 21 metrekarelik teneke yapılarda yaşam sürdürülemez. Konteyner kentlerde bulaşıcı hastalıklar artıyor" dedi.    KENTTE YIKIM VE İNŞAAT    Kentte her yerin inşaat ve yıkım halinde olduğunu dile getiren Aydın, "Bu inşaatların depremle birlikte oluşması insanların ruhsal sağlığını ciddi bir şekilde etkiliyor. Sürekli deprem enkazı ile yüz yüze gelmek zorunda bırakılıyorlar. Göğüs hastalıkları polikliniklerinde hasta başvuru sayısının artması ile beraber göğüs hastalıkları servisinde yatan hasta sayısı arttı. Bağışıklık sisteminin düşmesine bağlı olarak hastaların iyileşme süreci uzadı" ifadelerini kullandı.    'KADIN HASTALIKLARI ARTTI'   Deprem sonrası yaşanan sorunlardan en çok kadınların etkilendiğini ve deprem bölgesinde kadın hastalıklarında yetersiz hijyen koşulları nedeniyle önemli düzeyde artış görüldüğünü kaydeden Aydın, "21 metrekarede hijyen nasıl olabilir? 5 kişilik bir aile küçük bir odada kalıyor. Orada bulaşık yıkanıyor, yemek yeniliyor. Bir odanın içinde havalandırma yeterli olmazsa, insanlar orada birbirlerinin nefeslerini sürekli soluyacaklar" diye konuştu.    YAŞAMIN PSİKOLOJİK BOYUTU   Konteyner kentlerde yaşayan yurttaşların psikolojik olarak da zorlandıklarını belirten Aydın,  "21 metrekarede bir insanın ruh yapısı ne kadar iyi olabilir? Konteynerler aynı zamanda mahremiyetin olmadığı yerlerdir. Güvenlik, hijyen, çocuklara özel alanlar yok. Bitişik konteynerlerde yan komşusunda yüksek bir ses veya bir şiddet durumu gerçekleştiği zaman, bundan diğer aileler, özellikle çocuklar etkileniyor. Deprem döneminin şartlarına göre çadır veya konteyner önemliydi, ama bu sürecin 31 aya yayılması gerçekten büyük bir sorun" şeklinde konuştu.    ASM'LER YETERSİZ   Depremde yıkılan ya da hasar gören Aile Sağlık Merkezleri'nin (ASM) yerine yeterli sayıda ASM açılmadığını, var olanlarının da yetersiz ekipman ve çalışan nedeniyle kentte birinci basamak sağlık hizmetinin verilemediğini belirten Aydın, "Halâ ASM bulunmayan mahaller var. Oradaki gebe taramaları, çocuk hastalıklarının takibi şu an yeterince yapılmıyor. Başka mahallerdeki ASM'lere kayıtlar yapılıyor. Doktorların hasta takip oranının artması, yeterince ilgilenememe hasta takibi yapılamaması demektir. ASM’lerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Temiz suya ulaşım problemi var. Temiz suya ulaşılamadığı zaman sağlıklı bir yaşamdan bahsedemeyiz" diye belirtti.    MA / Sema Bingöl