Abdullah Öcalan’ın Özgürlük Yoldaşı: Rıza Altun

img

HABER MERKEZİ - PKK kongresinin Ali Haydar Kaytan ile birlikte atfedildiği Rıza Altun, kimliğini tanımaya başladığı ilk andan itibaren mücadele arayışında oldu. Apocularla tanışan Altun, Abdullah Öcalan tarafından “Özgürlük Yoldaşlığı”nın sembolü olarak tanımlanacak bir mücadelenin sahibi oldu.  

PKK, 12’nci Kongre’nin sonuç bildirgesinde, 25 Eylül 2019 tarihinde Rıza Altun’un yaşamını yitirdiğini açıkladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, PKK’nin öncü kadrolarından Rıza Altun’u “Özgürlük Yoldaşlığı” sembolü olarak kabul ettiği belirtildi. 
 
Rıza Altun, 1954 yılında Kayseri’nin Sarız ilçesine bağlı Küçükzebeçimen köyünde dünyaya gelir.
 
“Bizim köy bir sürgüne uğramış bir köydür. Zazaca konuşuyorlar, fakat Kürdistan’ın neresinden geldiğini tam olarak kimse bilmiyor. Zazacadan hareketle, Dersim, Bingöl yöresinden geldiği düşünülüyor. Fakat ne zaman geldikleri ve esas olarak hangi nedenle geldikleri tam olarak bilinmiyor. Kimsenin bilmediği bir tarihte önce Sivas’ın Kangal ilçesine yerleşmişler. Orada akrabaların bir kısmı kalmış, diğeri Sarız’ın Küçükebeçimen köyüne yerleşmişler.” 
 
Çocukluğu köyde geçen Altun, ailesiyle birlikte babasının çalışmak için sürekli bulunduğu Ankara’ya taşınırlar.
 
 “Babam Ankara’ya gittikten sonra 3 yıl sonra gelip beni götürdü. Ben 5-6 yaşındayken Ankara’ya taşındık. Köyden tümden ayrıldık. Her şeyimizi aldık, gittik Ankara’ya yerleştik. O zaman babam inşaatta çalışıyordu, bir ağabeyim orada okuyordu. Onların önceden yapmış olduğu hazırlıklar vardı, gittik oraya yerleştik. Sadece babamın inşaattan aldığı aylıkla gecekonduda kirada oturup, çalışıyordum.”
 
İlkokuldan sonra okulu bırakarak birçok işte çalışan Rıza Altun, bu dönemi şöyle anlatır: 
 
 “Sürekli çalıştım. Muhtelif yerlerde, günü birlik işlerde sürekli çalıştım. Ta devrimci olana kadar çeşitli aralıklarla da olsa sürekli çalıştım. İlkokuldan sonra 1974’e kadar sürekli bir çalışma durumu oldu. 12 Mart’ın ardından devrimci ortam yeniden gelişti. Bu ortama girme durumu söz konusu oldu. Daha çok profesyonel devrimcilik başladı. Ondan sonra çalışma durumu olmadı.”
 
Ve Ankara'nın Tuzluçayır semtinde yeni bir dönem başlar. Sadece Rıza Altun'un devrimciliğe yönelmesi değil, aynı zamanda Tuzluçayır'ın dönüşümü için de yeni bir dönem olur. Tuzluçayır, Ankara'nın doğusundaki Mamak ilçesinin sınırları içerisinde yer alır, hapishanesi ve büyük çöplüğüyle bilinir. Oysa asıl kimliğini ne hapishaneden neden çöplükten almıştır. Gecekondu bölgesidir Mamak. Kürdistan'dan, Anadolu'dan gelen çoğu Alevi yoksulların, bir gecede inşa ettikleri gecekondularla bilinir. Tuzluçayır ise Mamak'ın sol kalbidir. 
 
 “Ankara'ya ilk geldiğimiz yıllarda epey zorlandık. Özellikle benim annemin giyim kuşamı, tamamen Bingöl, Dersîm giyim kuşamıydı. Puşisiyle, elbisesiyle, giyimi kuşamı tam bir Bingöl, Dersîm giyim kuşamıydı ve bunu değiştirmesi mümkün değildi. O an hiçbir toplumsal koşulunu değiştiremezdi.” 
 
KİMLİĞİNE YÖNELİK SALDIRI
 
Altun ailesinin köyden yeni gelen fertleri, semtin yerleşik sakinleri tarafından hoş karşılanmaz. Kürtçe konuşmaları, Hatice Ana'nın Kürt kıyafetler giymesi nedeniyle hakarete uğrarlar.
 
 “Kürtler Türkçe bilmediği için sürekli bir aşağılanma durumu vardı. Kendi içine almama, toplumun kendi içine almama durumu yaşanıyordu. Bu çok zorlayıcıydı. Özellikle çocukların toplumla bu temelde kaynaşma durumu olamıyordu. Günlük ilişkilerde reddediliyordu, aşağılanıyordu ve kovuluyordu. Bundan daha kötüsü, annemin bu kez çok aykırı. Kürtlerle tanışmadığı için, ilk defa öyle bir şey görmek, ilgi odağı oldu. Bu ilgi odağı, sempatiden çok, bir reddetme, bir aşağılama, bir hakaret etme durumuna dönüştü. O zaman bizim evin etrafında küçük çocuklar sürekli bizim etrafını, ‘Kürtler, Kürtler’ diye taşlıyordu. Annem sokağa çıktığı zaman çocuklar peşine takılıyorlardı.”
 
 
MÜCADELE İLE BULUŞMA 
 
Bir süre sonra verilen tavizler karşılığında zorluklar aşılır. Rıza Altun'un devrimci düşüncelerle tanışması da bu dönemde olur. 70'li yılların tanınan devrimcilerinin yolunun bir biçimde Tuzluçayır'dan geçmiş olması, Rıza Altun gibi gençleri de etkiler.
 
 “68'lerin sonuna doğru Tuzluçayır’da, siyaset daha çok girmeye başladı. Bilinçli bir yaklaşıma dönüştü. Artık olayları, olguları korkmadan devrimcilikle ifade eden ve böyle kabul eden, en kaba bir devrimci çerçeveyi çizen ve bunu benimseyen bir hava oluşmaya başladı ve kabul gördü aslında. Devrimcilik peşinde sempati topladı. Olaylar hızla gelişmeye başladı, işte Mahir Çayan, Deniz Gezmiş olayları çok gelişti. Bu iyi bir hava yarattı. Çünkü İbrahim Kaypakkaya orada oturuyordu. Ailesi Tuzluçayır’ın alt yolunda oturuyordu. Hüseyin İnan Tuzluçayır’da oturuyordu. Bununla bağlantılı birçok devrimci o dönemde Tuzluçayır’a gidip geliyordu. Bir yanda mevcut durumlar, diğer yandan devrimci önderlerle temas kurma durumu oldu.”
 
Rıza Altun'un örgütlü yapılarla ilişkilenmesi 1973 yılında olur. O artık bir Deniz Gezmiş sempatizanıdır. THKO sempatizanlarının buluştuğu Tuzluçayır ve Maltepe'deki derneklere gider.
 
“Ben o derneğe gittikten sonra, bir daha çıkmadım. Bir daha işe de gitmedim. Eski alışkanlıklarımı da sürdürmedim. Eski alışkanlıklarım da vardı. Çalışıyordum, kazandığımla sadece kendim yaşıyordum. Bireysel bir yaşam… O atmosfere girdiğim andan itibaren ne eski yaşamla ilişki kurdum ne de çalıştım. Bir daha da o dernekten çıkmadım.” 
 
Mahalleden tanıdığı birçok arkadaşının o derneklere gittiğini görür. Sözünü ettiği kişiler, ileride Tuzluçayır'ın Apocuları olarak şekilleneceklerdi.
 
 “Bugün bizim arkadaşların hepsi vardı hemen hemen. Hasan Şerik vardı, o zaman derneğin saymanıydı. Doğan Kılıçkaya vardı. Şehit Ali Doğan Yıldırım vardı. O aktif faaliyetler yürütüyordu. Yine O’nun abisi Ali Rıza Yıldırım vardı. Herkes vardı, bugün bizim partinin içinde olan birçok arkadaşla, halen yaşayan arkadaşla, bunun dışında da Türkiye solundan tanığım birçok kesim o dernekte toplanmıştı.” 
 
1975 yılı, tanıdığı ilk “Apocu” Kemal Pîr'dir. Bu tarihten sonrası Kemal Pir'in Tuzluçayır'da Apocu grubu kurması sürecidir. Bir ev kiralar. Evin müdavimlerinden biri de Rıza Altun'dur. Kemal Pir, grubunu kurar ancak grubun hangi düşünceleri savunacağı konusunda tercihi onlara bırakır.
 
 “Hepimiz zamanla kayıtsız koşulsuz Kemal Pir’e sempati duyduk. Fakat Kemal Pir’in çizgisini bilmiyoruz. Bazı şeyler ima ediyor, ama gerçek anlamda neyi savunduğunu bilmiyoruz. Eylem yapalım, faşistlere karşı mücadele edelim, çeşitli dernekler ve akımlara karşı mücadele edelim. Bizimle sadece genel devrimcilik bir ilişkisi hakimdi. Bir şey anlatmadı bize. Bir gün çağırdı, bir şey konuşacaktık, oturuyorduk. ‘Ben gidiyorum, bir süre gelmeyeceğim’ dedi. ‘Sizden kimliğinizi biraz tanımanızı istiyorum’ dedi. ‘Biraz kendinizi tanısanız, Kürtlüğünüzü tanısanız… Belki zamanla yine görüşürüz’ dedi. Çekti gitti, bir daha görmedik.” 
 
Bir süre sonra başka bir Apocu ile tanışır. 1976 yılının başlarıdır. Bu kez gelen Haki Karer'dir.
 
 “Rıza Güzel diye bir arkadaşım vardı, O’nun bir küçük yeğeni vardı. ‘Biri bizim eve gelmiş, sizi arıyor, sizinle görüşmek istiyor’ dedi. ‘Beni Kemal Pir gönderdi’ diyor. Biz gittik, bir arkadaşla karşılaştık. Tip olarak da giyim olarak da çok ilginç geldi. Üstünde bir parke, bir pantolon, ilginç bir bıyıkları vardı, ortası boş. ‘Beni Kemal Pir göndermiş, kendisi bir yerdedir, sizi de bekliyor, görüşmek istiyor’ dedi. Biz tabi Kemal Pir ismini verdiği için güvendik. Bir yandan da bu kim diyoruz, meğerse Haki Karer arkadaş…” 
 
ABDULLAH ÖCALAN İLE TANIŞMA 
 
Haki Karer, Rıza Altun'u Anıttepe'de bir eve götürür. Ev, bir anlamda Apocuların buluştuğu bir örgüt evidir. Evdekiler pür dikkat konuşmacıyı dinliyor. Rıza Altun konuşmacının kim olduğunu merak eder. O kişi Abdullah Öcalan’dır. 
 
“Birisi vardı, çok hakim konuşuyordu. Ben de merak ediyordum. ‘Acaba Apo kimdir?’ diyordum. İkide bir soruyordum, ‘Acaba Apo kimdir’ diyordum, ‘Ben de bilmiyorum’ diyordu. ‘Apo var mı?’ diye merak ediyordum. Kemal Pir bana gülerek gösterdi, ‘O çok konuşan, hakim konuşan arkadaş’ dedi. Ben o gece başkanı tanıdım. Ama hareketleri bana çok ilginç geliyordu, çok hakim, kendinden çok emin konuşan, herkesin de saygıyla dinlediği bir durum yaratıyordu. Evde bir örgüt havası yok, bir gençlik evi gibiydi. Biz Kemal Pir ile eski arkadaş olduğumuz halde, o ev havası içerisinde sohbet edemiyorduk. Önce salonda biraz genel konuştular, ondan sonra birkaç arkadaşla bir odaya gidip, tartışmayı sürdürdüler. Başkanı da ilk kez o zaman gördüm. Bu kez, artık ilişkilerimiz bilinçli ve daha örgütsel, kopmayan bir ilişkiye dönüştü.” 
 
Rıza Altun, Anıttepe'deki toplantı ardından artık bir Apocudur. Apocu bir militan olma yolunda ilerleyen genç Rıza Altun, 22 yaşında Kürdistan gerçeğiyle tanışır. 6 yaşından beri Tuzluçayır'dan çıkmayan Rıza Altun için yeni bir dönem başlar. 1976'nın sonlarında Dîlok'a gider.
 
SAVAŞI DEVRİME ÇEVİRMEK
 
 “Kemal Pir’i dinleyip de O’nun etkisinde kalmamak, O’nun söylediklerinin heyecanına kapılmamak mümkün değil. Oldum olası, ilk karşılaştığımız andan itibaren bende korkunç bir etkisi vardır. Bir gün Kürdistan’dan gelmişti, ‘Artık yeter, gidip Kürdistan’da devrim yapmak gerekir’ dedi. Bizim amacımız da oydu, Kürdistan’da devrim yapmaktı. Kürdistan’a gitmek gerekir. ‘Arkadaşlar orada faaliyet yürütüyor, siz de artık ülkeye gelseniz, mücadeleye katılsanız iyi olur’ dedi. Bu tabi benim anlattığım gibi değil, son derece acitatif bir şekilde, son derece sıcak devrim perspektifi ile anlatıyor. Bir de Kürdistan bir savaş ortamı üslubuyla anlatıyor. Bende öyle bir imaj oluştu ki sanki Kürdistan muazzam bir savaş durumu yaşanıyor, gidip o savaşı bir devrime çevirmek sanki çok uzun bir süreye yayılmayacak gibi bir izlenim yarattı bende. O zaman Ankara’daydı halen. Söyledim, ‘Zaten biz de öyle bir şey istiyoruz’ dedim. ‘O zaman sen Antep’e git’ dedi."
 
Rıza Altun yalnız değildir. Bir grup Apocu Dîlok'tadır. İmkanları yok denecek kadar kıttır. Ama inançla, kararlılıkla devrimcilik yapmakta ısrar eder. 
 
“O zaman Antep’in Yukarıbayır Mahallesi’nde bir ev kiralamışlardı. Eve gittik, baktım ev 2-3 odası var, çırılçıplak, yere serecek hiçbir şey yok. Sadece bir iki tane yatak var, beton üzerine konulmuş, 5-6 kişi iki yatakta yatıyor. Tuğladan yapılmış, el yapımı bir ısıtıcı var. Başka birşey yok, sandalye bile yok. Mutfak bölümünde zaten hiçbir şey yok! Şimdi öyle bir süreç yaşadık. Ama bununla birlikte de artık yavaş yavaş alışmaya başladık Antep’te. İlk Kürdistan’a gidişimiz böyle oldu.”
 
Rıza Altun çok geçmeden, Dîlok'ta faşistlere karşı düzenlenen eylemlerde yerini alır. Ankara-Dîlok arası mekik dokur. Geçirdiği bir trafik kazası nedeniyle 1 yıl gibi uzunca bir süre hareket edemez. Zaten arananlar listesine girmiştir. Haki Karer'in şehadetinden sonra yeniden döner Dîlok'a. Kendisine yakın arkadaşlardan oluşan eylemci bir grup örgütler. Karakollara, faşistlerin mekanlarına, ajanlara dönük eylemlerin örgütleyicisi ve uygulayıcısıdır artık. Çok geçmeden yeni bir görev için Curnê Reş, yani Hilvan'a geçer. Hilvan'da Süleymanlar ailesine, Sêwereg'de de Bucaklara karşı verilen direnişte yerini alır. 
 
DİYARBAKIR CEZAEVİ 
 
Rıza Altun'un mücadele yaşamında 13 yıllık bir esaret süreci vardır. 1978'de Curnê Reş'te gözaltına alınır. Tam bir yıl işkenceli sorguda kalır. 12 Eylül darbesiyle birlikte işkenceler daha sistematik hale gelir. Bir yılı işkencede olmak üzere Diyarbakır Cezaevi’nde 5 yıl tutulur.
 
 “Yargılandım ve idam cezasına çarptırdılar. Benim mahkemem Yargıtay’a gitmişti. 85’in başında Adana davası başladı. Adana davası başlayınca, beni Mersin’e götürdüler. Orada yargılamam vardı. Ondan sonra Mersin’de kaldım, yargılandım. Orada cezaevi direnişleri oldu, çeşitli sürgünler yaşadım.” 
 
DİPLOMATİK ÇALIŞMALAR
 
Cezaevi yaşamı, direniş ve sürgünlerle doludur. Adana, Mersin, Sinop, Eskişehir, Dîlok hapishanelerinde hep direniştedir. Bir yıl içerisinde 173 gün boyunca açlık grevinde kalır. 1981'deki açlık grevinde olduğu gibi, 1982'deki ölüm orucu direnişinde de yerini alır. 1991'de tahliye olur. Kısa bir süre sonra Abdullah Öcalan’ın bulunduğu alana geçer. PKK’nin 13 yılda yaşadığı değişimle karşılaşır, anlamaya çalışır. 2 yıl boyunca Abdullah Öcalan’ı diplomatik çalışmalarında hazır bulunur. 1993 ateşkes ilanının duyurulduğu basın toplantısında da vardı. 1994 baharında PKK'nin İran temsilcisidir. Aynı zamanda Kürdistan Halk Kurtuluş Ordusu (Artêşa Rizgariya Gelê Kurdistan- ARGK) mensubudur.
 
1999 yılında Avrupa'ya geçer. 7 yıl boyunca Avrupa'dan çalışmalarını sürdürür. Kısa bir süre Fransa'da gözaltında kalır. Fransa’da kalmasına izin verilmez. Rıza Altun, 2007 yılında Federe Kürdistan Bölgesi’ne geri döndü. Yaşamını yitirdiği ana kadar, askeri, siyasi ve ideolojik alanlardaki görevlerini sürdürdü.
 
MA / Özgür Paksoy

Diğer başlıklar

10:14 Michael Hardt: Öcalan'ın kararını takdir ediyor ve destekliyorum
10:06 Kayyım sosyoloğu tuvalet temizlemede görevlendirdi!
10:04 Suriye'de neler oluyor?
09:54 Gezici Çocuk Tiyatro Günleri düzenlenecek
09:38 İran, ABD ile nükleer müzakereleri durdurdu
09:18 Ankara'da yurttaşlar sürece dair ne düşünüyor?
09:11 İran'dan insansız hava araçlarıyla misilleme
09:05 Kadın gazetecilere polis şiddetine takipsizlik
09:04 Riha Ticaret Odası yöneticisi: Geleceğimiz için süreci destekliyoruz
09:04 Silopiya’da katledilen 3 kadının anneleri: Öcalan'ın özgürlüğü sağlanmalı
09:03 Kuzey ve Doğu Suriye'yi ziyaret eden Degenhardt: Sol bir bakış açısından en umut verici model Özerk Yönetim
09:02 Gençler 'Demokratik Toplum' konferansında buluşacak
09:01 Halkların temel hakkı, iktidarların korkusu: Anadil
09:01 Wan'da 4 bin öğrenci MESEM'e kayıtlı: Aileler eğitimden umudu kesti
09:00 13 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
08:40 Trump: Misilleme olursa İsrail'i savunuruz
08:39 Irak hava sahasını kapatıp tüm uçuşları durdurdu
08:33 İsrail saldırısında hayatını kaybedenler
08:26 4 gazeteci gözaltına alındı YENİLENDİ
08:12 ABD'den ilk açıklama: Operasyonda rolümüz yok
08:10 İsrail'de olağanüstü hal ilan edildi
08:08 İran: İsrail kendisi için acı bir son hazırladı
08:05 Netenyahu: Tehdidi ortadan kaldırılana kadar operasyon sürecek
07:49 İsrail'den İran'a büyük saldırı
12/06/2025
23:55 Mihemed Şêxo’nun hayatını anlatan belgesel seyirciyle buluştu
23:06 Hindistan’da uçak kazası: Sadece 2 kişi sağ
22:53 İsviçre kentlerinde eylem: Türkiye’nin saldırılarına acil müdahale edilsin
20:52 7’nci Ma Music Günleri başladı
20:06 Kadınlar barışı konuştu: Sorumluluk almalıyız
20:02 Akın Birdal: Saldırılar sürüyor, yol haritası çıkartılmalı
19:59 Balıkesir'de tarla yangını
19:57 Iğdır Cezaevi’nde intihar iddiası
19:52 Filistin için yürüyen kitleye polis saldırdı: Çok sayıda gözaltı
19:43 Wan’da STÖ buluşması: Abdullah Öcalan'ın çağrısına sahip çıkalım
19:37 Gazeteci Rahime Karvar cezaevinden çıktı: Haber üretmeye devam edeceğim
19:30 İzmir’de Filistin’e yönelik saldırılara tepki
19:00 Peyas’taki yangına dair 2 kişi daha gözaltına alındı
18:52 Amed'de uyuşturucuya karşı yürüyüş
18:32 Balıkesir’de bir erkek ayrı yaşadığı kadını yaraladı
18:29 Rezan’da Sîma Semend ve Erebê Şemo kütüphaneleri açıldı
18:23 Riha'da KHK'liler için eylem
18:08 İzmir'de kadın cinayeti
18:04 Saldırılara karşı Avrupa'da eylem çağrısı
17:54 Gazze'de son 24 saatte 103 ölüm
17:49 DEM Parti Türkmenlerle buluştu: Onurlu bir barış istiyoruz
17:39 Arap aydınlardan 'Öcalan'a özgürlük' çağrısı
17:32 Temelli'den iktidara: Barışa sahip çıkın, biran önce adımlar atın
16:00 31 yıl tutukluluğun ardından tahliye edildi
15:54 Ankara'daki engelli hakları mitingine çağrı
15:48 Eylemdeki KRT çalışanlarına dayanışma ziyareti
15:47 Xelfelî’de kitap günleri başladı
15:42 BİSAM: Yoksulluk sınırı 81 bin 686 TL
15:37 Önder’in adı İstanbul'da bir parka verildi
15:33 Qoser'de 115 köyü besleyen elektrik trafosu patladı
15:20 DEM Parti Amed Çocuk Komisyonu kuruldu
14:48 Tarsus'da 7 bin kişinin dünyayla bağlantısını sağlayan geçit kapatılacak
14:33 İHD’den eylem: Felem Aker başta olmak üzere hasta tutsaklar serbest bırakılsın
14:12 Ateşkes sürecinde hayatını kaybeden Kocaman için taziye
14:06 'Çocukların çalıştırılması yasaklanmalı'
13:53 İmamoğlu'nun 'bilirkişi davası' ertelendi
13:47 HPG'den önemli açıklama: Her türlü silahla saldırlar sürüyor
13:18 Akdeniz Kadın Arabulucular Ağı DEM Parti ile görüştü
13:11 İSİG: 12 yılda en az 770 çocuk iş cinayetinde yaşamını yitirdi
12:45 Gazeteci Rahime Karvar hakkında tahliye kararı
12:07 Amed Barosu: Kayıtlı çocuk işçi sayısı 1 buçuk milyona yaklaştı
11:55 Hindistan’da yolcu uçağı düştü
11:53 Feridun Yazar mezarı başında anıldı
11:51 İnşaat maliyet endeksi arttı
10:59 Yakılan 19 Êzidî kadın için BM'ye başvuru
10:32 DEM Parti: Meclis'te komisyon kurulması en acil görev
10:25 Fransa Dışişleri Bakanı: Türklerle Kürtler arasında arabuluculuk yaptık
10:05 Kuzey İrlanda’da protestolar üçüncü gününde: 32 yaralı, 6 gözaltı
09:20 Hasta tutsak Arat için başvuru: Yaşam hakkı tehdit altında
09:14 Irak, Şengal'de belediye binasına el koydu
09:13 Ukrayna ve Rusya arasında asker cenazeleri takas edildi
09:07 Sûr’da katledilen Rozerin’in babası: Herkes sürece sahip çıkmalı
09:06 Eşsiz bir doğa: Karer
09:06 Gazeteci Reyhan Hacıoğlu’nun duruşmasına çağrı
09:05 Lousie Regan: Öcalan hapisteyken sürecin ilerlemesi zor
09:04 Sokak yargı paketine tepkili: Tutsaklar bırakılmalı
09:04 Köylerde sürece 'şartlı' destek
09:03 Kobanê’de yaşamını yitiren Dilan Abay’ın babası: Barış samimiyet gerektirir
09:00 12 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
11/06/2025
23:50 ABD, Irak Büyükelçiliği'ni tahliye edecek
23:12 Musa Anter Gazetecilik Ödülleri başvuruları başladı
22:14 Abdullah Öcalan Kobanê Üniversitesine selam yolladı
21:50 Şirnex’te 'çocuğa tecavüz' suçlamasıyla bir erkek tutuklandı
21:43 Gever’de yıldırım düştü: Çoban yaralandı, onlarca küçükbaş öldü
21:39 Kayyıma rağmen Şedal ve Zeydan başkanlığında toplantı: İstedikleri sonucu alamıyorlar
21:23 İsrail'in saldırılarında 73 Filistinli katledildi
21:05 Ferdi Zeyrek soruşturmasında gözaltına alınanlar serbest
20:13 Cezaevinde yaşamını yitiren Yardımcı toprağa verildi
20:09 Efrînli 4 Kürt kaçırıldı
19:48 ABD Büyükelçiliği önünde Filistin protestosu
19:40 KHK eyleminde Filistin’e yapılan saldırıya tepki
19:08 Cenevre eylemi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü çözümün kilididir
19:02 İsrail'de gözaltında tutulan Şuayb Ordu’nun yarın serbest bırakılması bekleniyor
18:57 Ferdi Zeyrek soruşturmasında gözaltına alınanlar adliyede
18:00 Çanakkale’de orman yangını
17:56 Hayvan katliamı dosyasında kamu görevlilerine soruşturma izni verilmedi
17:37 Sırrı Süreyya Önder anısına ‘Derviş’ şarkısı
17:31 Amed’de eczacıyı öldüren fail tutuklandı
17:14 Basa’da yıldırım çarpması sonucu 100 keçi öldü
16:48 Narin Güran dosyasına katılma talebinin reddine itiraz
16:38 Kayyım tarafından işten çıkarılan işçilerden sendikalarına tepki
16:01 İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden 'toplu işçi çıkarma' kararı
15:54 Pegasus’a ait Amed uçuşunda ırkçı yaklaşım: Türkçe öğrenin
15:49 Akdeniz Belediye Meclis üyesi hakkında tahliye kararı
15:43 TJA’dan İsrail saldırısına tepki
15:41 İran’da 1 siyasi tutsak daha idam edildi
15:27 Girê Spî’de mayın patlaması: 1 genç öldü
15:26 DEM Parti'den İmralı'ya gitme hazırlığı: Farklı siyasi partiler de Öcalan ile görüşebilir
15:23 Bahar Aksu davasında ağır ceza talebi
14:52 Rezan Belediyesi ‘katılımcı bütçe’ modelini devreye koyuyor
14:34 Gabar’da petrol kuyusunda çalışan işçi ağır yaralandı
14:33 PRIO raporu uyarıyor: Çatışmalar derinleşiyor, dünya parçalanıyor
14:15 Cinsel istismardan yargılanan müftü göreve iade edildi
14:14 Simav'da bir deprem daha
14:08 Bakırköy Cezaevi önünden seslendiler: Hasta tutsaklar acil serbest bırakılsın
13:49 İsrail, yardım bekleyen Filistinlileri katletti
13:27 'Çocuğa tecavüz' şikayeti üzerine gözaltına alındı
12:04 DEM Parti 'süreç' gündemiyle toplandı
11:54 Polisten kavgaya 'şiddetli' müdahale
11:47 İSİG: Mayıs ayında en az 177 işçi hayatını kaybetti
11:43 Uyuşturucuya karşı yapılacak yürüyüşe çağrı: Gelin birlikte değiştirelim
11:21 3 belediyede seçim: GOP CHP’den AKP’ye geçti
10:31 Zeynel Kete: Alevilerin sosyolojik dokuları ‘demokratik toplum' modeliyle örtüşüyor
10:04 Pasûr dağları rengarenk
10:01 İstanbul'da metro arızası
09:57 Ağır hasta tutsak Çam’ın tahliyesi için savcıya başvuru
09:46 Tutsak yakını: Toplumsal barış için İdare ve Gözlem kurulları lağvedilmeli
09:45 Wergenima 9 yıldır asker ablukasında
09:37 Kadın Kent Bostanları ile kent komünü kurmayı hedefliyorlar
09:23 Kolombiya’da eş zamanlı bombalı saldırılar: 7 kişi öldü, 50 yaralı
09:23 Los Angeles’ta sokağa çıkma yasağı ilan edildi
09:22 7'nci Ma Music Günleri başlıyor
09:10 ‘Çocuk işçiliği sermaye için devlet eliyle meşrulaştırılıyor’
09:06 12 saat güneşin altında çapa sallayan işçiler: Geçinemiyoruz
09:05 Amed sokakları: Sürecin ilerlemesi için Öcalan özgür olmalı
09:04 Yazmacı: Hasta mahpusların tahliyesi için hiçbir kanuna ihtiyaç yok
09:03 Kürt Böreği Festivali’nde asimilasyona karşı mücadele çağrısı
09:02 Baharın geç geldiği Ewrekê güzelliğiyle büyüledi
09:02 Çatışmalı süreçte eşini ve iki çocuğunu kaybetti: Öcalan'ın yanındayız
09:01 Meclis Şirnex’teki talana sessiz: Botan’ın doğasına savaş açıldı
09:00 11 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
08:35 7'nci Kürtçe Oyun Yazma Yarışması başvuruları başladı
07:59 Ferdi Zeyrek'in ölümüne dair 2 gözaltı
10/06/2025
22:52 Helin Ümit: Devlet ve iktidar söylem düzeyinde kalıyor
22:23 DEM Parti İstanbul ilçelerinde ‘infaz düzenlemesini’ protesto etti
22:15 AP ve Fransız avukatlarından Kuzey ve Doğu Suriye’ye ziyaret