SEMSÛR - DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis'te kurulan komisyona dikkati çekerek, "Bu komisyon işini ciddiye almalıdır. Önce İmralı'dan başlamalıdır" dedi. 

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Semsûr İl Örgütü, 1'inci Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Kentte bulunan bir düğün salonunda gerçekleştirilen kongreye, kentte bulunan siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı. Türkçe ve Kürtçe "Êzidî soykırımı ve kadın kırımını unutmuyoruz" pankartının açıldığı kongrede, salon boydan boya sarı-kırmızı-yeşil bayraklarla süslendi. 

 

Saygı duruşmasıyla başlayan kongrede konuşan DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, 3 Mayıs'ta yaşamını yitiren İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder'i andı. DAİŞ'in 3 Ağustos 2014'te gerçekleştirdiği Êzidî soykırımının yıldönümü olduğunu hatırlatan Temelli, soykırım suçunu gerçekleştirenlerin cezalandırılması gerektiğini ifade etti. 

 

Yürütülen Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne işaret eden Temelli, "Halkların kendi iradesiyle kendi geleceğini var etme yolunu ortaya koyan, o yolda bir umudu, geleceği var edene buradan selam olsun. Barış zor iştir, bunun için mücadele etmek gerekir. Bugün hem Türkiye hem de Ortadoğu halkları Kürt halkının mücadelesi sayesinde barışa yakındır. Bu mücadele bir çatışmalı dönemden geçip gelmiştir ve bugün artık barışı konuşuyoruz. Konuşuyoruz çünkü bu halkı imha, asimile edenlere karşılık bu halk bu paradigmasıyla sayanlara karşı bu halk bu paradigmasıyla direnmiştir ve demiştir ki vardık, varız, var olacağız. Bu var olma mücadelesi yeni kapılar açmıştır" dedi.  

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na değinen Temelli, "27 Şubat'ta Sayın Abdullah Öcalan tarihe müdahale etmiştir. Öyle kolay değil tarihe müdahale etmek. Çoğu düşünür, siyasetçi kendini bu düzenin suyuna koyuverir gider. O düzenin tahakkümüne yenilir, kendine saraylar inşa eder ve böyle var olur. Ama bir de tarihe müdahale edenler vardır. Kapitalist modernite ve ulus devlete karşı, 'Başka bir dünya mümkün' diyenler var. Onlar, halklardan, emekten, kadından yana doğadan yana bir yaşamı inşa etmek için mücadele eder ve müdahale eder" ifadelerini kullandı. 

 

'GÜÇLÜ BİR MÜCADELENİN KAPISI ARALANDI'

 

Abdullah Öcalan'ın "Sosyalizmde ısrar insan olmakta ısrar etmektir" sözlerini hatırlatan Temelli, mücadeleyi bu şekilde var edeceklerini ve örgütlenmeye gideceklerini ifade ederek, "Evet, bir silahlı mücadele dönemi sona ermiştir, ama ondan çok daha güçlü bir mücadelenin kapısı aralanmıştır. Artık bu köhne tarih değişecek özgürlük ve barış mücadelemiz yükselecek. Artık yeni bir mücadele sürecine başlıyoruz. Yeni dönemi örgütlemek için buradayız. Örgütlü bir halk yenilmez. O yüzden hem kendimizi hem de toplumu örgütleyeceğiz. Nefes aldığımız yerlerde demokratik cumhuriyeti inşa edeceğiz. Barışın kalıcı olması için bu düzeni değiştirecek sistemi inşa etmeliyiz. Yeni dönemin siyaseti için çalışmalarımıza başladık. Sayın Öcalan'ın 3'üncü yol paradigmasının taşıyıcısı olduğumuzu söyledik. Bize en uzak olanla bize şaşı bakanla bir araya geldik. 'Kimse bu süreçte dışarıda kalmayacak. Burada hep birlikte bir yaşam mümkün' dedik. Burada ortak bir geçmişimiz var. Ancak kardeşliğin bir hukuku olmalı. O da eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşamdır. Tarih tekerrür etmesin diye bu mücadeleyi veriyoruz. O yüzden Salı günü parlamentoda komisyon çalışmalarına başlayacak. Umarım komisyon çalışmalarını yerine getirecektir. Bu sürece karşı çıkan yok. O yüzden masanın etrafında sahici sorunlarla ilgilenmek gerekiyor. Biz demiyoruz her şeyi çözsün, ama öyle çözümler üretsin ki her şeyin çözümü mümkün olsun. Korkmasınlar, güvensinler bize. Biz bu uğurda çok insanımızı yitirdik. Pek çoğu cezaevlerine girdi. Bu komisyon işini ciddiye almalıdır. Önce İmralı'dan başlamalıdır. Bizim artık tecridin 't'sine tahammülümüz yok. 10 yıl önce bu sorun çözülseydi başka yerde olacaktınız. Yol almadınız masayı devirdiniz. 'Çöktürme Planı' hazırlandınız ülke altında kaldı. Şimdi yine Sayın Öcalan çıktı, çözümü üretti. O zaman o çözüme sahip çıkın. Sayın Öcalan baş müzakerecidir. Baş müzakerecinin yaşama ve çalışma koşulları üzerinde hiçbir tahdidi kabul etmiyoruz" diye konuştu. 

 

'KOMİSYON GEREKLERİNİ YERİNE GETİRMELİDİR'

 

Abdullah Öcalan'ın süreci tamamen yürütebileceği koşulların sağlanması gerekliliğine vurgu yapan Temelli şöyle devam etti: "Komisyon siyasi tutsaklığa son vermelidir. Selahattin Demirtaş'ın, Figen Yüksekdağ'ın tutsaklığı son bulmalıdır. Diğer taraftan Can Atalay'ın, Ekrem İmamoğlu'nun tutsaklığı iradeye müdahaledir. Oysaki Türkiye'nin demokratikleşmesinin yolu siyasi özgürlüklerden geçer. Bu şekilde kumpas davalarıyla bir düzeni ayakta tutamazsınız. Hukuktan adaletten kaçarak kurmuş olduğunuz düzem çöker. Silahlar yakılırken verilen mesajı unutmayalım. Bese Hozat'ın sözlerini unutmayalım. Siyaset yapma hakkı. Artık geçmişin kavram setleri ve çarpık demokrasi anlayışıyla yol alamayız. Şimdi yeni bir hukuk devleti anlayışıyla yola devam edeceğiz. Bunu Kürt sorununun demokratik çözümüyle yapacağız. Komisyon bütünlüklü bir hukukun ve demokratik entegrasyonun gereklerini yerine getirmelidir." 

 

CHP'nin Semsûr Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere'nin görevden alındığını hatırlatan Temelli, kayyım politikasının bir an önce sonlandırılmasını istedi. 

 

Konuşmaların ardından gidilen seçimle Gönül Şahin ve Mehmet Bayır DEM Parti Semsûr İl Eşbaşkanlığı görevine seçildi.